Osmanlı döneminde uygulanan taş kesimini, günümüze uyarlayan Gülay Atıcı Ertan, Amerikan Taş Kesimcileri Birliği'nce düzenlenen ''ustalar'' yarışmasında dünya üçüncülüğü elde etti.
Kızlarağası Hanı'ndaki takı atölyesinde değerli taş işlemeciliği yapan Ertan, mesleğe başlama öyküsünü ve elde ettiği uluslararası başarıları anlattı.
Ertan, 1997 yılında Selçuk Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olduğunu, ancak asıl ilgisinin ''değerli taşlara'' yönelik olduğunu söyledi.
Değerli taşların mücevhere dönüşüm sürecini hep merak ettiğini ve konuyla ilgili araştırma yapmaya başladığını ifade eden Gülay Atıcı Ertan, taş kesimciliğinin, Osmanlı döneminde yaygın olarak icra edilmesine karşın, yok olmaya yüz tuttuğunu gördüğünü belirtti.
Ertan, bu mesleği öğrenmek için yabancı kaynakları okuduğunu ve dünyada ilgi gören ''meetpoint'' tekniğini, deneme yanılma yöntemiyle tek başına öğrendiğini bildiren Ertan, 2002 yılında taş kesimini, teknolojik olarak gerçekleştiren bir makineyi ABD'den getirttiğini söyledi.
Makinesi ile elmas dışındaki tüm taşları keserek mücevher haline getirebildiğini dile getiren Ertan, uluslararası başarıya giden süreci de şöyle anlattı:
''Türkiye'de 'meetpoint' tekniği ile değerli taş kesen tek kişiyim. Osmanlı'da taş kesiminin önemli bir yeri var, ancak zamanla bu sanat, meslek yok olup gitmiş. Benim taş kesmeye başlamamla yeniden hayat buldu. Amerikan Taş Kesimcileri Birliği'nin üyesi oldum. Birliğin her yıl düzenlediği yarışmalar var. Bu yarışmalar 4 kategoriden oluşuyor. Yarışmaya ilk olarak 2007 yılında katıldım ve 'Novice (çırak)' kategorisinde 6. oldum. 2008'de 'Premasters (kalfalar)' kategorisinde dünya birinciliği, 2012'de ise 'masters (ustalar)' kategorisinde dünya üçüncüsü oldum. Aldığım derece, Türkiye'deki değerli taş kesiminin uluslararası alanda en üst seviyeye ulaştığını gösteriyor.''
YORUMLAR