Kuyum sektörünün yıllardan beri en önemli sorunlarından biri olan taklit ürün piyasaya sunulması konusunda, Karaltın çok ciddi bir atılım yaptı. Tüm yeni ürünlerine hızla patent alan firma, taklitçilerle hukuki olarak mücadele etmek için ne gerekiyorsa yapmaya kararlı.
Bir tasarımcının bir modeli oluşturmak için gözle görülmeyen büyük bir emeği var. O tasarımcı; yeni model için, yıllar içinde biriktirdiği tecrübeyi gecesini gündüzüne katarak ortaya koyuyor. Ardından tasarım birebir hayallerdeki gibi ortaya çıksın diye titiz bir üretim süreci yaşanıyor. Bu yoğun sürecin ardından piyasaya çıkan yeni bir tasarım bazı emek hırsızları tarafından taklit ediliyor ve sizin harcadığınız efor, yatırım buhar olup uçuyor. Bu konuda sektörümüzün önemli kurumları çok ciddi hamleler yapmadılar. Trabzon Hasır takısının en önemli üreticilerinden biri olan Karaltın Kuyumculuk; taklitçi zihniyete karşı başlattığı atılımla, bu konuda mağdur birçok markaya örnek olma amacında.
Karaltın Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Kara; 2011 yılının başında almış oldukları karar neticesinde, üretim bandından çıkan tüm ürünleri için Türk Patent Enstitüsünden patent aldıklarını ve bu ürünlerini taklit etmeye kalkacak olan kişi ve kuruluşlara asla izin vermeyeceklerini ifade ediyor. Sektörün en köklü ve çözüme kavuşmayan bir sorunu haline gelen "Taklitçilik” ile ilgili mücadelede asla hoşgörülü olmayacaklarını belirten Kara; "Patent ve tescil konusunda uzmanlaşmış avukatlar ile çalışıyoruz. Geçtiğimiz dönemde bazı taklit yapan kişi ve kurumları ihtar çekerek uyardık. Bundan böyle çok ciddi tazminatlar ve yaptırımlarla bu kişilerin emek hırsızlığı yapmalarının önüne geçeceğiz. Biz patent almak ve bu konuda mücadele etmek için ciddi bir maddi yatırım da yapıyoruz. Ama artık birilerinin çıkıp bu konuda eyleme geçmesi gerekiyordu. 2013 yılında bu konuda sıfır tolerans ortaya koyuyoruz” diye konuştu.
Cevat Kara; sanıldığının aksine taklit bir ürünün %60- %70 orijinal ürüne benzemesinin suç teşkil etmede yeterli olduğunu, üründe ufak bir değişiklik yaparım ve ben bu işten sıyrılırım diye düşünenlerin bu konuda bir daha düşünmeleri gerektiğini vurgulayarak; "Bu işin AR-GE’sine bütçe ayırmadan hazır olanı kopyalayıp daha düşük fiyat ile piyasaya sunanlar; hem haksız rekabete yol açmış oluyorlar hem de sektörde yenilik yapmak, sektöre katma değer sağlamak isteyenlerin motivasyonunu ortadan kaldırarak tüm sektöre zarar veriyorlar” dedi.
Taklit ürünle mücadele konusunda hukuki yolların haricinde, kuyumcuların da bilinçli hareket etmesi ve taklitçilere fırsat vermemesi gerektiğini kaydeden Kara sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herşeyden önce taklit mal, orjinali kadar kaliteli olmayacaktır. Satış sonrası ortaya çıkaracağı sorunlarıyla, bunu alırken daha ucuza aldım diye sevinen kişileri sıkıntıya sokacaktır. Her firma kendi tarzını ortaya koymalı, böylelikle farklı beğeniler yakalanabilir. Bir firma taklit ürün yapacağı yerde, gelip bize "sizin bu ürününüze talep var ve ben satmak istiyorum” dese bizde bu yaklaşımı karşılıksız bırakmaz ve kendisine yardımcı oluruz. Hepimiz esasında ayrı bir renk ve bakış açısına sahibiz. Gelin taklitçilik yapmak için harcadığımız eforu, özgün eserler ortaya koymak için harcayalım. Taklitçiliğin, emek hırsızlığının normal hırsızlıktan hiçbir farkı yok.”
YORUMLAR