Burtacın, 3. jenerasyon olarak kuyumculuk alanında ailesini temsil eden, Burtacin Balkan’ın tasarımlarını alıcılarıyla buluşturuyor. Tasarımlar ise altın, gümüş ve otantik takılardan oluşmakta. Firma 1943 yılından bu yana varlığını sürdürürken, Kapalıçarşı’nın da eski mağazalarından. Balkan uzun tecrübeleri ile geçmişten bugüne Kapalıçarşı’nın durumunu Habergold için değerlendirdi. Kapalıçarşı’nın gün geçtikçe kötüye gittiğini belirtirken, şöyle konuştu;
"Öncelikle Kapalıçarşı’da taklit ürünlerin artması ile birlikte bir çöküntü yaşanmakta. Mücevher, ayakkabı, saat ve halı gibi bir çok sektör için geçerli olan bu taklitçilik gelişmemizin önüne geçiyor. Bu alanlardaki hakimiyetlerimizi Çin’e ve Hindistan’a kaptırmış durumdayız. Buna ek olarak İstanbul’un çok göç alması ile birlikte, Kapalıçarşı da göç aldı. Bu artan kitlenin sadece %10’u çalışıp üretmekte diye düşünüyorum. Geçmişten bugüne kuyumcu profili de çok değişerek; takım elbiseli, beyaz çoraplı ve kültürsüz insanlar grubu haline gelmiştir. Bu algının değiştirilmesi de son derece önemli.”
Kapalıçarşı’da bu zamandan sonra, oturmuş tezgahların iş yapacağını vurgulayan Balkan, geriye kalanların macera arayacağını söyleyerek şöyle ekledi;
"Esnaf teriminin doğduğu Kapalıçarşı, tarihin en eski alışveriş merkezidir. Dolayısı ile taklidinin yapılması ya da isminin önüne geçilmesi çok zordur. Kapalıçarşı’ya alternatif gösterilen yerler, çarşıyı bitirmek adına atılmış adımlardır. Tarihi adamız temizlenmeli elbette, fakat yanlışlar olduğu yerde düzeltilmelidir. Atölyeler, ocaklar ölürse eğer sektör ölür. Taş yerinde ağır mantığı ile hareket edip bunun önüne geçilmelidir.”
YORUMLAR