Mert Alyans İstanbul Jewellery Show Ekim'de dejavu yaşadı

Ülkemizin önde gelen alyans üreticilerinden Mert Alyans; 2012 yılındaki Ekim fuarıyla neredeyse tamamen aynı çapta olan bir fuar yaşadı. İhracat ağırlıklı olarak gerçekleşen Ekim fuarında, Mert Alyans en yeni tasarımlarını sergileme fırsatı elde etti.

Ülkemizin önde gelen alyans üreticilerinden Mert Alyans; 2012 yılındaki Ekim fuarıyla neredeyse tamamen aynı çapta olan bir fuar yaşadı. İhracat ağırlıklı olarak gerçekleşen Ekim fuarında, Mert Alyans en yeni tasarımlarını sergileme fırsatı elde etti.

 

Uzun bir dönemdir İstanbul Jewellery Show’un her iki dönemdeki fuarına katılım gösteren Mert Alyans; bir önceki yıl ile aynı ticari hacmi yakaladı. Yeni müşterilerin çok fazla olmadığı fuarda; Mert Alyans’ın Dünyanın farklı noktalarındaki müşterileri fuara geldiler ve yeni ürünleri büyük beğeniyle karşıladılar. Mert Alyans Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Saraç; bu fuarda çok farklı metal ve madenleri, özel üretim teknikleriyle biraraya getirdiklerini belirterek; "Bir Dünya markası olmak adına çıktığımız yolda, son yıllarda önemli dönemeçleri geride bıraktık. Anlıyoruz ki ne kadar özgün ve kendi tarzını ortaya koyan üretim yaparsanız, yurtdışında o oranda takdir ve uzun dönemli ticari ilişki görüyorsunuz” dedi.

 

Ekim fuarının son yıllarda Türkiye’nin komşularının daha yoğun ilgisine mazhar olduğunu kaydeden Saraç; fuar boyunca İran, Irak, Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkeleri ve az sayıda Rusya’dan yabancı alıcının yer aldığını gördüklerini söyledi. Son zamanlarda büyük firmalardan ayrılan pazarlamacıların kendi işletmelerini kurarak aynı tarzda ihracat yapılanmasına gittiklerine dikkat çekerek şöyle konuştu:

 

"Bu tip yeni kurulan firmalar, müşterilerin karşısına en önemli koz olarak fiyat avantajlarını ortaya koyuyorlar. Zaten taklit ürünler konusunda özellikle büyük işletmeler ciddi mağduriyetler yaşarken, kendi pazarlama stratejilerini çok iyi bilen çalışanlarının aynı müşteri grubuyla iletişime geçmesi, müşterinin de kafasının bulanmasına yol açıyor. Esasında müşteri direkt üreticiden ürün almak istiyor. Gerçek ihracat; kendi topraklarınızda ürettiğiniz bir ürünü sınırlarınızın dışına taşımaktır. Bunu gerçekleştirmek içinde öncelikle kalifiye elaman konusunda sektörümüzün sıkıntı yaşamaması gerekiyor. Ne yazık ki birçok firma AR-GE yapmak yerine, kopya yapmayı tercih ediyor. Taklitçilik, bir emek hırsızlığıdır ve sektörümüzün en öncelikli sorunudur. İKO bünyesinde kurulan "Taklitle Mücadele Komisyonu”nun bugüne kadar bu konuda yaptığı somut çalışmaları göremedik. Ben yaklaşan İKO seçimlerinde başkan adayımızın ilk önce taklit sorununu ele alması gerektiğine inanıyorum. Bu konuda bana düşecek her görevin en başında yer almaya hazırım.”

 

Hakan Saraç; takıda farklı madenlerin altının alternatifi olarak ve altın ile beraber kullanılmasının son 4 yıldır ele alındığına vurgu yaparak; alyans gibi manevi değeri maddi değerinin çok daha önünde olan satılması, geri dönüşü düşünülmeyen bir takı çeşidinde çok daha rahat farklı madenlerin kullanılacağına inandıklarını ve bu konuda cesur hamleler gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.