Kapalıçarşı'da bugün pek az görülen bir esnaf disiplini vardı
Kapalıçarşı'da hem esnaflık hem öğretmenlikle güzel bir geçmişe ve paylaşım ortamına sahip olduğunu dile getiren Bilir, eğitimin her alandaki önemine vurgu yaparak şöyle konuştu;
L’orient Handicrafts taşınır kültür varlığı ticareti belgesine sahip, kaliteli çizgisi ve uzun geçmişiyle Kapalıçarşı’nın firmalarından. Aile yadigarı kullanılmış değerli parçaların satışı üzerine çalışan firmanın sahibi Murat Bilir ile Kapalıçarşı üzerine konuştuk. 50 yılını Kapalıçarşı’da geçiren Bilir eğitimci kimliği ile de ön plana çıkıyor. İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu olan Murat Bey aktif olarak İngilizce öğretmenliği de yapmış.
Kapalıçarşı’da hem esnaflık hem öğretmenlikle güzel bir geçmişe ve paylaşım ortamına sahip olduğunu dile getiren Bilir, eğitimin her alandaki önemine vurgu yaparak şöyle konuştu;
"Bugün Kapalıçarşı’da eskiye kıyasla çok sayıda üniversite ve lise mezunu var. 1963 yılında, İçbedesten’de, yanılmıyorsam, bu sayı 3 ortaokul, az sayıda lise mezunundan ibaretti. O dönemde limitli bir dil bilgisiyle, yabancı lisan sahibi çok azken, esnaflık kalitesi yüksekti. Esnaflık kavramının farklı olduğu o dönemde, yaş ortalaması yüksek, birbirine saygılı, kendini yetiştirmiş bir sosyal kitle vardı. Esnaflar gerektiğinde yanıbaşlarındaki diğerlerine de rehber olurlardı.”
Bugün diplomalardaki artışa ve çeşitliliğe karşın, tarzın ve tutumların pek esnafça olmadığına değinen Bilir konuşmasına şöyle devam etti;
"Eskiden Kapalıçarşı’da bugün pek az görülen bir esnaf disiplini vardı. Şimdilerde bundan bir hayli uzak bir ortam var. Daha çok bireysel hareket edilmesi sebebiyle, birliktelik bilincinden uzak bir çarşı yapısı oluşmaya başladı. Sosyal ve ticari açıdan etrafında kimse yokmuş gibi bir yaklaşımı bırakıp, ortak hareket edilmeli diye düşünüyorum. Çarşı içinde yapılacak herhangi bir olumsuz yaklaşım, algılama olarak, geneli de içine alıyor. Bir topluluk olduğumuzun bilincine varıp, başka insanların da burada var olduğunu kimse yadsımamalı ve bireyselci tutumdan vazgeçilmeli. Bu yaklaşım sebebiyle kaybolan bir çok değerimiz var. Çalışma hayatımızda, maddiyatın hemen yanına, belki de önüne, insani ve kültürel bir takım değerleri de koymalıyız. Böyle bir mekanda bu tür değerlerle bulunuyor olmak Çarşı içinde geçirdiğimiz zamanı daha da anlamlı ve de değerli kılacaktır.”