Düziçi'nde Kuyumculuk İtibarlı Ve Elit Bir Meslek

Düğün dışı hasat sonrası altına yatırım yapıldığını söyleyen Olcay bunun da mayıs ayı sonrası başlayım yıl sonuna kadar ara ara devam ettiğini, bunun dışında çok fazla olmamak üzere anneler günü, sevgililer günü ve evlik yıldönümü gibi özel günlerde altın alındığını belirtti.

Olcay Kuyumculuğun sahibi Muhammet Olcay Osmaniye’nin Düziçi İlçesi Çerçioğlu Köyünde doğdu. İlk ve orta öğretimini Osmaniye’de, Üniversiteyi Harran Meslek Yüksek Okulunda tamamladı. Mezuniyet sonrası 10 yıl boyunca özel şirketlerde Harita teknikeri olarak görev aldı. 2000 yılında dostlarının tavsiyesiyle kuyumculuk sektörüne girdi.

 

"Kuyumculuk hakkında daha önce hiç tecrübem yoktu.” diyen Olcay, "Önce sektör hakkında araştırmalara başladım. Kapalıçarşı’ya kadar gidip sektör hakkında ön etüt çalışması yaptım. Daha sonra 3 ay kuyumculuk kursu aldım ve Düziçi Refik Cesur Bulvarında Olcay Kuyumculuk ismiyle faaliyete başladık. " dedi.

 

Tanınmış ve güvenilir bir aile olmaları sebebiyle Kuyumculuk sektörüne kısa sürede girdiklerini ve bugüne kadar bu güvenle geldiklerini söyleyen Olcay; "Kurulduğumuz günden bu yana dost ve müşterilerimizin desteğiyle mesleğe devam ediyoruz, mesleğin ilk yıllarında altın fiyatlarının düşük olması 2005 sonrası TL bazında fiyatların yüksek olması bizi zorlasa da ayaklarımızı yere sağlam basarak bu günlere geldik” dedi.

 

"Düziçi’nde kuyumculuk itibarlı ve elit bir meslek. Biz de bu bu mesleğin hakkını vermeye çalışıyoruz. Halkımızın çoğu birikimlerini altına yatırdığı için sektör hareketliliğini hiçbir dönemde kaybetmedi. Düziçi’nde köyler dahil altına çok büyük yatırım yapılıyor. Özellikle ismet lirası olara da adlandırılan Çeyrek, Yarım ve tüm Cumhuriyet altınlarına ilgi büyük. " diyen Olcay; gelir düzeyinin düşüklüğünden dolayı özel tasarım altınlardan ziyade işçiliği az olan altınlara ilginin olduğunu bunun sebebinin de altının yatım aracı olarak görülmesinden dolayı satışta kaybı daha az olan altına yönel indiğini belirtti.

 

Yöremizde; Yumurta Başı, klasik Adana Burması, Kilitsiz Burma, Zincir, Alyans Küpe ve Yüzük çeşitlerinin daha çok tercih edildiğini, fakat 14 ve 18 ayar altın çeşitlerinin düşük ayarda olması sebebiyle yine satışta kaybının fazlalığı sebebiyle tercih edilmediğini söyledi.

 

Düziçi’nde Kuyumculuğun Perakende satış ağırlıklı olduğunu söyleyen Olcay, bu durumun da kuyumcuların daha az kar bırakan ürünleri tezgâha koymasına sebep olduğunu söyledi.

 

Yöremizde Evlenmek isteyen bir çiftin 3 aşamada altın aldığını söyleyen Olcay; "Söz, nişan ve düğünde farklı altınlar alınmakta. Söz esnasında Damat tarafı; söz yüzüğü, alyans, küpe, saat, imkanı varsa 1 çift bilezik takar. Gelin adayının ailesi ise damada alyans saat ya da bileklik alır. Damat tarafı söz kesmede 1500 ila 2000 lira arası gelin tarafı ise 500 ila 700 arası harcama yapar. Nişan için damadın ailesi gelin hanıma 1 takım set ve ayrıca bütçesi elverdiğince bilezik alır (8-10 bin TL civarı harcama) gelin tarafı ise damada bileklik ve geline bilezik alır (4-5 bin TL civarı harcama). Düğün için ise damat tarafının harcaması 1 kına yüzüğü ve gelini arabadan indirmek için alınan ve damadın anne babası tarafından takılan 1 adet bileziktir. Bu da 2000 ila 3000 civarı tutar.” dedi.

 

Düğün dışı hasat sonrası altına yatırım yapıldığını söyleyen Olcay bunun da mayıs ayı sonrası başlayım yıl sonuna kadar ara ara devam ettiğini, bunun dışında çok fazla olmamak üzere anneler günü, sevgililer günü ve evlik yıldönümü gibi özel günlerde altın alındığını belirtti.

 

Düziçi’ndeki uyumcuların büyük çoğunlukta Adana, K.Maraş ve Gaziantep ile çalıştığını söyleyen Olcay: "Bilezik çeşitlerimizi Adana’daki kuyumculardan yüzk küpe alyans gibi çeşitleri de K.Maraş ve Gaziantep’teki toptancılardan tedarik ediyoruz. Kapalıçarşı’yla bir alışverişimiz olmuyor. Bunun da taşıma, güvenlik ve zamanla ilgili engellerin olması. Özellikle tek parça ürünlerde kısa sürede teslim bizim için önemli bu yüzden de Kapalıçarşı tercih edilmiyor.” diye ekledi.